Türk Tekne Sigortası
Madde 1- Fırtınadan, batmak veya karaya vurmak veya kayaya veya sığlığa bindirmek gibi haller neticesinde tamamen veya kısmen harap olmaktan, oturmadan, çatışmadan, sabit, seyyar veya sabih bir cisme (buz dahil) çarpmadan, denize mal atılmasından, yangından, kaptan ve gemi adamlarının barataryasından ve umumiyetle deniz kaza ve tehlikelerinden sigortalı gemiye gelebilecek ziya ve hasarlar, bu poliçe ile tesbit edilmiş olan şartlar dahilinde, SİGORTACI’ya ait olacaktır.
Madde 2- SİGORTALI’nın, gemi sahiplerinin, donatanların veya gemi işletmecisinin kendilerinden beklenmesi muhik olan ihtimamı göstermemiş bulunmalarından neş’et etmiş olmamak ve işbu poliçenin muafiyete müteallik hükümlerine (sigorta «Hususi avarya franko» olarak akdedildiği takdirde onbeşinci madde ahkâmına) tâbi olmak kayıt ve şartı ile:
– Yük yüklenmesi, ihrakiye alınması veya bunların yerlerinin değiştirilmesi, boşaltılması esnasında vukua gelen kazaların,
– Gemide veya dışında vukua gelen infilâkların, gemide veya dışındaki nükleer tesis veya reaktörlerin bozulmasının veya kazaya maruz kalmasının,
– Kazanların patlamasının, şaftların kırılmasının, makinelerde veya teknedeki her hangi bir gizli aybın,
– Hava gemilerile temasın,
– Kaptanın, gemi zabitleri ile diğer gemi adamlarının, kılavuzların kusurunun,
Sigortalı gemiye doğrudan doğruya ika edeceği hasarlar dahi sigortaya dahildir. Kaptan ve diger gemi adamları ile klavuzlar gemide hisse sahibi olsalar bile, bu madde ahkâmı bakımından gemi sahiplerinden sayılmazlar.
Madde 3- Diğer bir gemi ile çatışma neticesinde, sigortalı gemi donatanına terettüp edebilecek tazmin mükellefiyeti dahi sigortaya dahildir. Böyle bir çatışma dolayısı ile SİGORTACI’ya terettüp edebilecek mes’uliyetin herhalükârda işbu poliçe ile sigorta edilen geminin değeri ile mahdut bulunacağı taraflar arasında takarrür etmiştir.
SİGORTACI’nın yazılı muvafakati ile geminin hâdisedeki mes’uliyetine Kanun yolu ile itiraz olunduğu veya mes’uliyetin tahdidi için dâva ikame edildiği takdirde SİGORTALI’nın bu suretle ihtiyar ettiği veya ödemeğe mecbur kaldığı masrafları dahi SİGORTACI tazmin edecektir.
Çatmada her iki gemi de müştereken kusurlu bulunduğu takdirde, gemilerden birinin veya her ikisinin mes’uliyeti kanunen tahdit edilmiş bulunmadıkça, bu maddeye istinaden yapılacak metalibat, sanki çatışmada methaldar her iki geminin donatanı diğerini uğradığı zararın yarısını-yahut çatma dolayısiyle sigortalıya tediyesi veya sigortalı tarafından ödenmesi gereken bakiyenin veya meblâğın tesbitinde usulen kabul edilmiş olabilecek her hangi bir bölümünü- ödemeğe mecbur edilmiş gibi, karşılıklı mes’uliyetler esasına göre tesviye olunur.
Madde 4- İğtinam, zabtü müsadere, hapsü tevkif, mümanaat veya alıkoyma ile bunların veya bunlara matûf her türlü teşebbüslerin neticeleri, kezalik muhasematın veya harp mahiyetinde harekâtın (harp ilân edilmiş olsun olmasın) neticeleri sigortanın dışındadır. Ancak bu hüküm muharip bir devlet tarafından veya muharip bir devlet aleyhine vâki hasmane bir fiile doğrudan doğruya (ve alâkalı geminin veya çatışma halinde bu çatışmaya karışmış olan diğer her hangi bir geminin yapmakta olduğu sefer veya hizmetin nev’i veya mahiyetinden müstakil olarak) ika edilmiş olmadıkça çatışmayı, (mayın veya torpilden başka) sabit veya sabih bir cisimle teması, oturmayı, fırtına ve yangını sigorta dışında tutmaz; ve bu hüküm bakımından bir devletle iştirak halinde olan ve emrinde deniz, kara veya hava kuvvetleri bulunduran her hangi bir otorite dahi devlet tâbirinin şumulüne girer. Bundan başka, iç harbin ihtilâlin, isyanın, ayaklanmanın veya bunlardan doğan iç kargaşalıkların neticeleri ile korsanlık da sigortanın dışındadır. Her halde, mayın, torpil, bomba ve sair harp silahlarının ika edeceği ziya veya hasarlar ile harp ve âmme tasarruflarından doğabilecek rizikolar, ihtiyati haciz ve tedbir konma rizikoları, hırsızlık, deniz haydutluğu, yağmalar ve diğer zorbalık rizikoları sigortaya dahil değildir.
Madde 5- Grevcilerin, lokavt edilmiş işçilerin veyahut işçi kargaşalıklarına, karışıklıklarına veya halk hareketlerine iştirak eden kimselerin ika edecekleri ziya veya hasarlar sigortanın dışındadır.
Madde 6- a) Aşağıdaki hallerin gerek doğrudan doğruya gerek, dolayısiyle doğurabileceği avakip sigortaya dahil değildir:
Yasak veya gizli ticaret, kaçakçılık, ablukaya riayetsizlik, emtia ithal, ihraç veya transitine müteallik kanun ve nizamlara aykırılık, geminin denize veya yola elverişli halde bulunmadan, yahut lüzumlu vesikalar olmadan denize veya yola çıkarılması, hakikat hilâfı beyan, sigorta akidinin veya SİGORTALI’nın veya bunların adamlarına vekil veya mümessillerinin (kaptan, gemi işletmecisi ve Gemi adamları dahil) haksız fiil, hile veya hüd’aları.
b) Aşağıdaki hususlar da sigortanın dışındadır:
Geminin yola çıkmasında-sebebi ne olursa olsun-vâki gecikmeler, karantina veya kışlama tevakkufları, yükleme veya boşaltma astarya ve sürastaryaları ile bütün bunlara ait resim, harç ve masraflar; Geminin ne suretle olursa olsun gecikmesinden veya alıkonmasından meydana gelen navlun ve kâr mahrumiyeti (bu gibi işsiz kalma zararları sigortaya dahil bir hasarın muvakkat veya kat’i tamiri için gerekmiş bir gecikme veya alıkonmadan tevellüt etmiş olsa dahi); râyiç ve kur farkları; faiz kaybı; deniz ödüncü primi ve sair para bulma masrafları; mutad surette kullanılması yüzünden Gemi ve teferruatının uğrayacağı zararlar; makina bozulmaları; eskime ve çürüme ile fare, sıçan, kurt ve sair haşaratın ika ettiği tahribat sebebiyle Gemi ve teferruatının uğradığı zarar.
Yukarıda belirtilen hususlar, sigortalı bir rizikonun veya müşterek avaryanın doğrudan doğruya veya dolayısıyle neticesi olarak tahakkuk etse dahi, hüküm böyledir. c) Baratarya ve çatma mes’uliyeti hususlarında Birinci ve Üçüncü madde hükümleri mahfuzdur.
Madde 7- SİGORTALI’nın:
a) Kanuni icaplar muvacehesinde haillerin kaldırılması için,
b) Liman, rıhtım, mendirek, iskele ve benzeri yapılara veya bunlar üzerindeki veya karadaki emval ve emlâke ârız olacak hasarat dolayısiyle,
c) Sigortalı Geminin yükü veya taahhütleri münasebetiyle,
d) Ölüm, yaralanma, bedeni ârıza, hastalık veya sıhhat bozulması sebebiyle,
e) İş veren sıfatiyle,
tazminat olarak veya sair suretlerle ödemekle mükellef bulunabileceği mebaliğ, bu haller sigorta ile temin olunan bir rizikonun netayicinden olsa dahi, sigortadan hariçtir.
Madde 8- Sigorta, işbu poliçede bildirilen başlama tarihinde öğleyin saat 12:00’de yürürlüğe girer ve yine poliçede bildirilen bitme tarihinde aynı saatte sona erer. Her iki halde de Geminin bulunduğu mahâl saat ayarı esastır.
Ancak, sigorta ücretinin tamamı – veya taksitle tediye takarrür etmiş ise ilk taksit – ödenmedikçe SİGORTACI’nın mes’uliyeti başlamaz. Gemi, işbu poliçe müddetinin inkizasında denize açılmış halde veya tehlikeli bir durumda veyahut da bir sığınma veya uğrama limanında bulunduğu takdirde, keyfiyet SİGORTACI’ya önceden ihbar edilme suretiyle, alennisbe hesap edilecek aylık ücret mukabilinde, sigorta mahalli maksut limanına kadar mer’iyetini muhafaza eder. Mezkûr aylık ücretin hesabında başlayan her ay tamamen münkazi olmasa bile tamamen güzeran etmiş sayılır.
Madde 9- Gemi, işbu poliçe hükümlerine tabi olmak kaydile, her zaman için sigorta edilmiş olup, klavuzlu veya klavuzsuz hareket veya seyrüsefer etmeğe, tecrübe seferlerine çıkmağa, tehlikede bulunan gemi veya sefinelere yardım etmeğe ve bunları yedeğe almağa mezundur şu kadar ki, işbu sigorta, geminin, mutad üzere veya yardıma muhtaç vaziyette yedekte çekilmesi halleri haricinde yedekte çekilmeyeceği veya donatan ve/veya gemi işletmecisi ve/veya kiracıları tarafından önceden yapılmış bir anlaşma tahtında römorkaj veya kurtarma hizmetleri deruhte etmemesi şartiyle aktedilmiştir. İşbu kloz yükleme ve boşaltma münasebetiyle yapılan mutad römorkajları sigortadan hariç tutmaz.
Madde 10- Sigorta, mukavelenin akdine tekaddüm eden bir zamandan başlamak üzere de yaptırabilir. Bu takdirde, riziko tahakkukuna artık ihtimal kalmadığını sigortanın akdi sırasında, SİGORTACI biliyor idiyse ücrete hakkı olmaz.
Sigorta yaptıran, riziko tahakkukunun zâten vâki olmuş bulunduğunu sigortanın akdi sırasında biliyor veya bilmesi icap ediyor idiyse, SİGORTACI tazminat tediyesinden vareste kalır; riziko tahakkukunun vaki olmuş bulunduğuna sigortanın akdi sırasında SİGORTACI’nın ıttılaı olmadığı takdirde ücret SİGORTACI’ya ait olur. Sigorta, bir vekil veya mümessil tarafından aktedilmiş olduğu takdirde, bilinen ve bilinmesi icab eden hususlar bakımından, yalnız vekilin veya mümessilin şahsı değil, müekkillerin şahsı da nazarı itibare alınır.
Madde 11- İşbu poliçe azami hüsnüniyete müstenit bir mukavele olup hükümlerine riayette, taraflardan herhangi birince azami hüsnüniyetle hareket edilmemesi halinde, mukavele diğer tarafça hükümsüz sayılabilir.
Ezcümle SİGORTALI esasa taallûk eden ve kendisince bilinen her hususu, mukavelenin akdinden evvel SİGORTACI’ya bildirmekle mükellef olup, bu mükellefiyetin yerine getirilmemesi hüsnüniyete aykırı bir hareket sayılır.
Bundan başka, bir sigorta SİGORTALI nam ve hesabına onun bu hususa memur ettiği bir kimse tarafından aktedilirse bu kimse de esasa taallûk eden ve kendisince bilinen her hususu SİGORTACI’ya bildirmekle mükellef olup, bu mükellefiyetin de yerine getirilmemesi hüsnüniyete aykırı bir hareket sayılır.
Bu madde hükümlerinin tatbiki bakımından SİGORTALI, işlerin mutad seyri içinde kendisince bilinmesi gereken bilcümle hususatı bilir sayılacağı gibi, sigorta akdine memur edilen kimse de yine işlerin mutad seyri içinde kendisince bilinmesi veya kendisine bildirilmiş olması gereken her hususu bilir sayılır.
Rizikonun takdiri bakımından taşıdıkları ehemmiyet dolayısiyle gerek sigortayı kabul edip etmemek ve gerek tabi olacağı çeşitli şartları tayin eylemek hususlarında basiretli bir sigortacının vereceği bir kararda müessir olabilecek mahiyette her husus bu madde anlamında esasa müteallik bir husustur.
Madde 12- Geminin taşıyacağı yük, iştigal edeceği faaliyet nev’i, seyrüsefer sahası, römorkaj, kurtarma hizmetleri veya hareket tarihi hakkındaki bir şartın her hangi bir suretle ihlâli halinde keyfiyet hemen SİGORTACI’ya ihbar edilmek ve talep edilecek her hangi bir munzam ücreti tediyeye muvafakat olunmak şartiyle, sigorta mer’iyetini muhafaza eder.
Madde 13- SİGORTALI, işbu poliçe mucibince sigortanın takarrür edecek veya talep edilecek bir ücret mukabilinde mer’iyette kalmasını istilzam edecek bir vakıadan haberdar olur olmaz, bunu derhal SİGORTACI’ya bildirmekle mükellef olup, sigortanın mer’iyette kalmasına hak kazanabilmesi bu mükellefiyetin yerine getirilmesine bağlıdır.
Madde 14- Müşterek avarya ve kurtarma-navlun mukavelesinde bu mevzuda hususî bir hüküm yokmuş gibi-teşebbüsün nihayet bulduğu mahalde cari Kanun ve teamüle göre tesviye olunur; Lâkin navlun mukavelesi 1950 tarihli York-Anvers kaidelerinin tatbikini derpiş eylediği takdirde tesviye bu kaidelere göre yapılır.
Gemi boş ve kiralanmamış olarak seyir ediyorsa 1950 tarihli York Anvers kaideleri (XX ve XXI sayılı kaideler hariç) hükümleri tatbik olunur ve bu bakımdan sefer, hareket limanı veya mahallinden itibaren, Geminin, bir sığınma limanı veya mahalli veyahut sırf ihrakiye almak için uğranılan bir liman veya mahalden gayrı, ilk liman veya mahalle varmasına kadar devam eder sayılır. Şayet Gemi sığınma veya ihrakiye alma limanı veya mahalli gibi bir ara limanda bulunduğu sırada esas teşebbüs terk edilirse bu terk ile sefer de son bulmuş addolunur.
Madde 15- Sigorta, «Hususi avarya franko» olarak aktedildiği takdirde, SİGORTACI ister maddeten vukua gelsin, ister masraf olarak tahakkuk etsin, hususî avaryaları temin etmediği gibi Geminin teknesine ait müşterek avarya hasarlarına müteallik metalibat dahi sigortadan hariçtir, ancak, Gemi takımlarına, loça kovanlarına, makinalara, kazanlara, donkey kazanlarına, vinçlere, crane’lere, ırgatlara, dümen donanımına (dümen hariç), elektrik aydınlatma tesisatına, soğutma makinalarına, tecrit tesisatına, direklere, serenlere, çapalara, zincirlere, halatlara, yelkenlere, filikalara veya bunlardan her hangi birinin bağlantılarına ârız olabilecek bir hasar veya ziya veyahut yangın söndürmek dolayısı ile veya kurtarma ameliyeleri esnasında diğer gemilerle temas yüzünden Geminin veya takımlarının dûçar olabileceği her hangi bir hasara müteallik olarak tahakkuk edecek müşterek avaryaya geminin iştirak payı sigortaya dahil bulunacaktır. Müşterek avarya yeni eski farkı için indirme yapılmaksızın ödenir.
Madde 16- a) Hususi avaryalar, hususî şartlar meyanında başka türlü hüküm yoksa, yüzde üç muafiyeti aşmadıkça tazmin olunmaz. Ancak oturma, batma, yangın veya diğer bir gemi ile çatışmadan ileri gelen hususî avaryalarda muafiyet tatbik edilmez.
Oturmayı müteakip karinenin muayenesi için ihtiyar edilecek masraflar, hassaten bu maksatla ve makûl surette ihtiyar edilmiş olmak şartiyle, her hangi bir hasar müşahede edilmese dahi, tazmin olunur.
b) Karinenin raspa edilmesine veya boyanmasına müteallik metalibat, her halükarda, sigortadan hariçtir.
c) Panama kanalında, Süveyş kanalında, Manchester Gemi kanalında veya bununla irtibat halinde bulunan sularda, Mersey nehrinin Rock Ferry Slip’den yukarısında, Plate nehrinde (North Basin Buenos Aires’den San Pedro nehrinin mansabına çizilecek bir hattı mefruzun yukarısında) veya bu nehrin kollarında, Tuna veya Demerara nehirlerinde veya Yeni Kale sığlığında vukua gelecek oturmalar işbu poliçe hükümleri bakımından oturma addedilmez.
d) Gördüğü hasarlar henüz tamir edilmeden ve işbu poliçe ile temin edilen müddet içinde, veya bu müddetin Sekizinci madde hükümleri tahtında vaki her hangi bir temdidi zarfında, Gemi tam ziyaa uğrar ise, tamiri yapılmayan hasarlar dolayısiyle SİGORTACI’ya – tam ziyaa zamimeten – asla bir mükellefiyet terettüp etmez.
e) İşbu maddenin «a» bendi ahkâmı her yolculuk hakkında bunlar müstakilen sigorta edilmiş gibi ayrı ayrı tatbik olunur. Bu (e) bendi hükümlerinin tatbikinde «yolculuk» geminin yeni baştan donatılmasını icap ettiren veya yeni bir carter mukavelesiyle girişilen yahut da yük tamamen boşaltıldıktan sonra başlanan yolculuktur. Bu hallerden her hangi birinin tahakkuku ile yolculuk tamamlanmış sayılır.
Gemi, yola çıkış zamanında mer’i ve muteber poliçe gereğince SİGORTACI’ya terettüp eden hasaratın tamiri için bir liman veya mahalden bir diğerine müteveccihen yola çıkarsa, bu yolculuk bir evvelki yolculukla birleştirilir ve bu takdirde onun bir cüz’ü olur.
Hususi avarya metalibatının derpiş olunan muafiyeti aşıp aşmadığını hesaplamak bakımından işbu poliçe ile temin olunan müddet haricinde vukua gelen bir hususi avarya mezkûr müddet içinde vukua gelen hususi avaryaya eklenebilir, beanşart ki her iki avarya da aynı yolculuk esnasında vaki olmuş buluna; ancak, işbu poliçe tahtında, avarya metalibatının, bu poliçe müddeti içinde vukua gelen kısmı kabili tahsildir. Bu poliçe şartları gereğince sigortaya dahil bulunmayan avaryalar hesaba katılmaz.
Bir yolculuk, bu poliçeye veya buna tekaddüm veya bunu takip eden poliçeye istinaden metalibata mevzu teşkil etmiş olan diğer bir yolculuğa taşacak surette tesbit edilemez.
f) Avarya-ister hususi ister müşterek olsun-yeni eski farkı için indirme yapılmaksızın ödenir ve muafiyet Geminin muhtelif kısımları ayrı ayrı kıymetlendirilmiş ise bu kıymetler üzerinden, yoksa Geminin tümü üzerinden hesaplanır.
g) Gemiye muharrik kuvvet veya ana makinalar için kuvvet sağlamayan elektrik santralleri, donkey kazanları veya yardımcı kazanları ile bunların kondansatörleri, vinçler, crane’ler, ırgatlar ve dümen donanımı ve münferiden ve müstakilen kıymetlendirilmiş olmadıkça soğutma makinaları ve tesisatı gemi makinalarının değil teknesinin eczasından sayılır.
Madde 17- Sigorta değeri, Geminin, SİGORTACI için riziko başladığı andaki değeridir. Aksine anlaşma olmadıkça Geminin levazım, ihrakiye ve kumanyası ile gemi adamlarının ücretleri ve sigorta ücreti bu değere dahil edilmez.
Sigorta bedeli sigorta değerini aşarsa, aşan kısım hükümsüzdür.
Sigorta bedeli sigorta değerinden dûn ise SİGORTACI’ya terettüp edecek bilcümle tazminat noksan sigorta nisbetinde azaltılır.
Madde 18- SİGORTACI tarafından yahut onun nam ve hesabına:
1) Geminin salimen muvasalatı için işbu poliçede yazılı sigorta bedelinin yüzde onbeşinden fazla,
2) Geminin gayrı menfaatlerle (mesarif, sigorta ücretleri, navlun ve ilâh… gibi) alâkalı olarak işbu poliçede yazılı sigorta bedelinin yüzde yirmisinden fazla,
3) Onyedinci maddenin son fıkrası gereğince, sigorta bedelinin sigorta değerinden dûn olması dolayısı ile müşterek avaryadan SİGORTALI’nın uhdesinde kalacak kısmı teminen her hangi bir miktar için sigorta yaptırılamayacağı SİGORTALI tarafından taahhüt edilmiş olup Geminin bilfiil tam ziyaa uğraması veya Ondokuzuncu madde gereğince bırakmayı muhik kılacak bir akibete dûçar olması ve SİGORTALI’nın bu taahhüdü ihlâl eylemesi halinde, SİGORTACI’ya terettüp edecek tazmin mükellefiyetinin taahhüt hilâfına yapılan sigorta miktarınca azalacağı hususunda taraflar sureti mahsusada mutabık kalmışlardır.
Madde 19- Bırakma münhasıran aşağıdaki hallerde yapılabilir;
a) Haber alınamaması: Gemi kayıplık halinde olur ve aradan kâfi müddet geçtiği halde haber alınmamış bulunuyorsa,
b) Temin olunan bir rizikonun tahakkuku neticesinde: Geminin bilfiil tamamen ziyaı önüne geçilmeyecek bir hal arz eder veya bilfiil tamamen ziyaa uğramaktan kurtarılması, neticede haiz olabileceği kıymeti tecavüz edecek miktarda masraf ihtiyarına bağlı bulunuyorsa; ezcümle:
1- SİGORTALI, gemisine sahip olamayacak durumda bulunur ve;
(a) Gemisini yeniden ele geçirmesi gayrı muhtemel görünür veya,
(b) Geminin yeniden ele geçirilmesi için ihtiyari icap eden masraf, tekrar ele geçirildikten sonra haiz olacağı kıymetten fazla olursa,
2- Geminin hasarlanmış olması halinde, tamir masrafı Geminin sigorta değerini aşarsa; bu bakımdan Geminin veya leşinin hasarlı veya hurda kıymeti hiç bir suretle hesaba alınmaz.
Tamir masrafları kesdirilirken, yük ve ilâh, gibi diğer alâkalılar tarafından bu tamirler dolayısı ile ödenecek müşterek avarya iştirak payları itibarı ile bir indirme yapılmaz. Ancak, tâmir cihetine gidilse müteakiben icrası gerekecek olan kurtarma ameliyesine ait masraflar ile yine müteakiben tahakkuk edebilecek olan her hangi bir müşterek avaryaya ait iştirak payı dolayısı ile Gemiye terettüp edebilecek mekadir nazarı itibare alınır.
Geminin tekrar ele geçirilmesi ve/veya tamiri için gerekli masraflar dolayısı ile bırakma hali ancak bu masraflar geminin sigorta değerini aştığı takdirde mevzuubahis olabilir. Bırakma muamelesine yer veren bilcümle ahvalde, SİGORTACI, bırakmayı kabul etmek veya, mülkiyet uhdesine intikal etmeksizin tam ziya yolu ile tediyede bulunmak şıklarından birini daima seçebilir.
Madde 20- a) İşbu poliçe tahtında bir tazminat talebine müncer olabilecek bir hadise vukuunda, her iki tarafın bilcümle hakları karşılıklı olarak mahfuz kalmak şartiyle, durumun müsaade ettiği her türlü koruma veya kurtarma tedbirlerini almağa veya alınmasını talep etmeğe SİGORTALI mecbur ve SİGORTACI selâhiyetli olup, bundan dolayı SİGORTACI’nın bir tasarruf fiilinde bulunduğu veya tazmin mükellefiyetini prensip itibarı ile kabul ettiği iddia olunamaz. Koruma ve kurtarma tedbirlerinin alınmasına yardım için SİGORTALI yedi iktidarında bulunan bilcümle vesaik ve malûmatı SİGORTACI’ya vermekle mükelleftir. Bundan maada, üçüncü şahıslara isnad olunabilecek hasar veya ziya halinde, Kanunun kendisine bu gibi üçüncü şahıslara karşı bahşettiği rücu hakkını SİGORTACI lehine muhafaza edebilmek üzere SİGORTALI bütün tedbirleri almak ve icabında gerekli takibata girişebilmek hususunda SİGORTACI ile kayıtsız şartsız elbirliği yapmakta mükelleftir. SİGORTACI’yı veya mümessillerini haberdar etmekte, koruma ve kurtarma tedbirlerini bizzat ittihazda veya kaptanına bu babda gerekli talimatı vermekteki ihmalinden SİGORTALI mes’ul olduğu gibi SİGORTACI’nın hareketlerine çıkaracağı müşkülâtın netayicinden de sorumludur.
b) Sigorta bedeli sigorta degerinden dûn olduğu takdirde, (a) bendi hükümleri dahilinde ihtiyar olunacak masraflar dolayısı ile SİGORTACI’ya terettüp edecek miktar noksan sigorta nisbetinde azalır. İşbu poliçe şumulüne giren bir tam ziya veya bırakma haline rağmen sigortalı malların her hangi bir kısmı kurtarıldığı takdirde sözü geçen masraflar dolayısı ile SİGORTACI’ya terettüp edecek miktardan noksan sigorta için bir indirme yapılmaz, meğer ki masraf kurtarılan malın değerinden fazla ola; bu takdirde dahi indirim masrafların sırf kurtarılan malların değerini aşan kısmına tatbik olunur.
İşbu poliçe şumulüne giren bir tam ziya veya bırakma hali tahakkuk eder ve gerek gemiyi gerek diğer malları kurtarmak maksadile veya kurtarmaya teşebbüs dolayisle ve makul surette masraf ihtiyar edilmiş olur ise-bu teşbbüsler müsbet bir netice vermemiş veya yapılan masraflar kurtarılan şeylerin değerini aşmış olsa bile – masrafların (veya duruma göre bunlardan kurtarılan şeylerin değerini aşan miktarın) Gemi için ihtiyar edilmiş sayılabilecek kısmı SİGORTACI’ya terettüp eder ancak bu suretle SİGORTACI’ya terettüp edecek miktar şayet var ise, noksan sigorta nisbetinde azalır.
Madde 21- İşbu poliçe tahtında bir tazminat talebine müncer olabilecek ziya veya hasarı mucip bir kaza vukuu halinde, dilediği takdirde kendisini temsil edecek bir eksper tâyin edebilmesi için – SİGORTACI’ya ve Gemi yabancı bir memlekette ise aynı zamanda en yakın Lloyd’s ajanına – ekspertizden evvel keyfiyet ihbar olunacaktır. SİGORTACI Geminin havuzlanmak veya tamir edilmek için gideceği limanı tesbite yetkili olduğu gibi (SİGORTACI’nın bu yoldaki taleplerine uymanın intaç edeceği sefere ait fiilî munzam masraflar tazmin edilir) tamirin icra edileceği mahal veya tamiri yapacak firmanın tayini hususunda da veto hakkını haizdir.
SİGORTACI Geminin tamiri için bizzat teklif mektupları istemeğe veya teklif mektupları istenmesini talep etmeğe yetkilidir. Bu suretle alınan bir teklif mektubunun SİGORTACI’nın tasvibi ile kabûlü halinde, teklif mektubu için davetiyelerin gönderilmesi ile teklifin kabûlü arasında kaybolan zaman için, Geminin sigorta bedeli üzerinden senevi 10 % (yüzde on) hesabı ile bir tazminat ödenir, beanşart ki teklif mektubu SİGORTACI’nın tasvibi alınır alınmaz derhal kabul edilmiş ola ve mezkûr zaman kaybı sırf teklif mektubu alma yüzünden vukua gelmiş buluna.
Teklif isteme tazminatının taallûk ettiği müddet veya bunun her hangi bir cüz’ü itibarı ile:
a) İhrakiye, levazım ve kaptan, zabitan ve gemi adamları veya bunlardan herhangi birinin ücret veya iaşe ve ibatesi masrafları müşterek veya hususi avaryaya dahil edilmek veya,
b) Alıkonma ve/veya kâr ziya ve/veya cari masraflar mukabili zarar ziyan tazminatı olarak üçüncü şahıslardan tahsil edilmek, suretiyle, istirdat olunan mebaliğ yukarda belirtilen teklif isteme tazminatından gereği veçhile tenzil edilir.
Avarya tamirat bedelinin-muayyen muafiyetin gayrı-bir kısmı SİGORTACI’ya terettüp etmediği takdirde mezkûr tazminat da aynı nisbette indirilir.
Bu madde hükümlerine riayetsizlik halinde, taayyün edecek tazminat miktarından % 15 (yüzde onbeş) indirilir.
Madde 22- İşbu poliçe ile sigorta edilen Gemi, tamamen veya kısmen aynı donatanlara ait veya aynı idare altında bulunan diğer bir gemi ile çalıştığı veya böyle bir gemiden kurtarma hizmeti gördüğü takdirde, SİGORTALI, diğer gemi işbu poliçe ile sigorta edilen gemide hiç alâkası olmayan donatanların malı olsa idi bu poliçe tahtında ne gibi haklara sahip olacak idi ise aynı haklara sahip olur; ancak, bu gibi hallerde, çatışma mes’uliyetinin tayini veya yapılan hizmet mukabilinde ödenecek meblâğın tesbiti hususu SİGORTACI ile SİGORTALI arasında takarrur edecek bir tek hakeme tevdi edilecektir.
Madde 23- Geminin bilfiil tamamen zayi veya Ondokuzuncu madde gereğince bırakmayı muhik kılacak bir akibete duçar olması halinde, bırakma ihbarı yapılmış olsun olmasın, SİGORTACI navlun üzerinden, hiç bir şey isteyemez.
Madde 24- İster hususî, ister müşterek avarya suretinde tahakkuk etsin, kısmi ziya dolayısiyle SİGORTALI’nın tazminat talebi hakkı tamiratın yapılmış olmasına bağlıdır. Ancak, iktidarının taallûk edemiyeceği ahval ve şerait tahtında tamiratı yaptıramayan SİGORTALI (tamirat başlamadan, sigorta poliçesinden doğan hakları muhafaza edip geminin mülkiyetini başkasına devreden donatan gibi) durumu hasarın tesbitini müteakip derhal SİGORTACI’ya bildirmek şartiyle, tazminat talebine hak kazanabilir. Şu kadar ki, bu gibi hallerde ödenecek tazminat miktarı, kestirilen tamir bedelinden yeni eski farkı indirilmek suretiyle hesaplanır. Geminin denize elverişliliğini sağlamak için yapılacak muvakkat tamirâta ait mesarif, nihai tamirin maliyetini düşürdüğü takdirde ve ancak o nisbette SİGORTACI’ya terettüp eder.
Gerek hususî gerek müşterek avarya dolayısile SİGORTACI’ya terettüp edebilecek tazminat miktarının hesaplanmasında İngiliz Dispeççiler Birliği tatbikat kaideleri (Rules of Practice of the Association of Average Adjusters) tatbik olunur.
Madde 25- Sigorta ücretinin tamamı veya taksitle tediye takarrür etmiş ise ilk taksiti, poliçenin teslimi ile ve poliçenin derhal teslimi mutad olmayan hallerde, akitle ve SİGORTACI’nın poliçede yazılı adresinde nakden vacibüttediye olur.
SİGORTACI’nın deruhte ettiği riziko işlemeğe başlamakla, her halükârda, temin olunan müddetin tamamına ait sigorta ücretinin kaffesi SİGORTA için müktesep olur ve ücretin tamamı ödenmeden bir tazmin mükellefiyeti terettüp ettikte SİGORTACI ücret alacağını tazminata mahsup edebilir.
«Sigorta ücreti» tabiri primle birlikte, idare harcı veya kaydiye ile damga resmi, gider vergisi gibi sigorta muamelâtı üzerine halen mevzu veya ileride vaz olunabilecek bilcümle mükellefiyetleri de kavrar.
İşbu poliçe tahtında her hangi bir ücret iadesi mevzuubahis olduğu takdirde iade, sigortanın mebdeinden feshi hali müstesna, yalnız net prim ve iade harcı üzerinden yapılır.
Madde 26- Aşağıda yazılı hallerde, her birinin karşısında yazılı nisbetlerde, prim iadesi yapılır; beanşart ki Gemi işbu poliçenin yürürlük süresi içinde fiilen tam ziyaa uğramamış veya Ondokuzuncu madde gereğince bırakmayı muhik kılacak bir âkibete dûçar olmamış buluna:
(a) Poliçe tarafların rızasile iptal edildiği takdirde başlamamış her ay için yüzde(%…)
(b) Geminin limanda yattığı fasılasız her otuz günlük süre için:
1) Gemi tamirde olmaz ve gemide hiç yük bulunmaz ise yüzde(%…)
2) Gemi tamirde olmaz ve gemide yük bulunur ise yüzde(%…)
3) Gemi tamirde olur ve gemide hiç yük bulunmaz ise yüzde(%…)
4) Gemi tamirde olur ve gemide yük bulunur ise yüzde(%…)
Yukarıdaki (2), (3) veya (4) sayılı fıkralar tahtında prim iadesi yapılması bakımından Geminin tamirde veya Gemide yük bulunması talebine mevzu olabilecek otuz günlük sürenin ancak bir kısmına taallûk etmesi durumu değiştirmez ve vaziyete göre Gemi tamirde ve/veya Gemide yük var itibar edilir.
Ancak, Gemi liman dışında bir demirleme yerinde yahut mahfuz olmayan veya açık sularda yatar ise hiç bir suretle prim iadesi yapılmayacağı gibi hususî faaliyet nev’i itibarile veya diğer her hangi bir sebeple de poliçe hükümleri tahtında bir prim iadesi gerektiği takdirde yukardaki prim iadesi nisbetleri mütenasiben tenzil edilir.
Fasılasız otuz günlük yatma süresi aynı SİGORTALI’ya ait iki poliçeye sirayet ettiği takdirde, bu süre için yapılacak iade her iki poliçeye taksim edilecek ve sürenin bu poliçeye isabet eden günler adedinin 30 ile bölünmesinden elde edilecek nisbet dahilinde bir iade bu poliçeye terettüp edecektir.
Bu sari süre SİGORTALI’nın izhar edeceği arzuya göre ya Geminin yatmağa başladığı günden yahut da yukarıdaki (1), (2) veya (3) veyahut (4) sayılı fıkraya uygun fasılasız 30 günlük sürenin birinci gününden itibaren hesaplanır.
Madde 27- Gemi satılır veya başka bir idareye devredilirse, bu poliçe, satış veya devirden itibaren münfesih olur; meğer ki SİGORTACI sigortanın devamına yazı ile muvafakat etmiş buluna: ancak Gemi, yük alarak yükleme limanından ayrılmış olduğu veya boş olarak seferde bulunduğu takdirde, infisah keyfiyeti, talep halinde, yük varsa nihai boşaltma limanına, boş ise mahalli maksut limanına muvasalata değin talik olunur. Gün hesabı ile alennisbe prim iadesi yapılır. Bu madde ahkâmı, poliçeye el veya makina ile yazılı veya matbu surette dahil edilmiş olabilecek her hangi aykırı bir hükme rağmen mer’i ve muteber kalacaktır.
Madde 28- İşbu poliçenin bir başkasına devrü temliki veya bu sigortada – veya bu sigorta tahtında ödenecek mebaliğde – SİGORTALI’dan başka bir kimsenin bir menfaat alakası var ise bu alakanın vücudu SİGORTALI tarafından tarih de konmak sureti ile imzalanmış meşruhat veya zeyilname ile tevsik olunur; ve bu suretle bir tazminat veya prim iadesi talep edilebilmesi için poliçenin mezkür şerhle veya zeyilname ile birlikte SİGORTACI’ya ibraz edilmesi şarttır. Ancak bu maddenin her hangi bir hükmü, Geminin satışına veya yeni bir idareye devrine SİGORTACI’nın muvafakatını asla tazammun etmez.
Madde 29- Tazminat talebi, işbu poliçe ile temin edilen müddetin inkizasından itibaren iki sene içinde SİGORTACI’nın kabulüne iktiran etmemiş veya aynı mühlet zarfında SIGORTALI mutalebesini selâhiyetli mahkemeye intikal ettirmemiş ise SİGORTACI her türlü mutalebeden kurtulmuş olur.
Madde 30- İşbu poliçe ile alâkalı olarak tahaddüs edebilecek ihtilaflar İstanbul Mahkemelerine arzedilecek ve mukavele Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına göre uygulanacaktır.
Madde 31- İşbu Umumî Şartlarda aksine hüküm bulunmadıkça hususî şartlar umumî şartlara tekaddüm eder.